< >
AKS Antalya Kültür Sanat Merkezi Yenilem Proje Danışmanlık T. A. Ş.
< >
AKS Antalya Kültür Sanat Merkezi Yenilem Proje Danışmanlık T. A. Ş.

AKS’NİN HİKAYESİ

Eğer bakmaktan öteye görmek için çaba harcarsak, bazı yapıtların bir hikaye anlatmak istediğinin farkına varırız. Yüzyıllar önce Mevlana Celaleddin Rumi’nin dediği gibi: “Ne kadar söz varsa düne ait, dünle beraber gitti cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.” Bu sözleri unutup, insanları tek tipleştirerek sıraya dizmeye çalışan, farklı düşünmelerini engelleyen dönemlerden geçtik ve geçmeye devam ediyoruz.

Bu yapının cephesinde yer alan boruların bir insan veya insan grupları olduğunu düşünmenizi isterim. Beyaza veya siyaha boyanmış bu boruların çatıdan sokağa kadar dümdüz indiğini düşünün, bakınca ne görürüz, asker nizamı dizilmiş, hikayesi olmayan renksiz ve ruhsuz bir görüntü. Halbuki onların dalgalanmalarını, kendilerini özgürce ifade etmelerini sağladığımızda ortaya bir hareket, alışılmışın dışında bir görüntü çıkıyor. Daha ötesi eğer onları renklendirir ve kendilerini daha fazla ifade etmelerine sağlarsak burada bir hikaye var diye düşünüyoruz.

Bu boruların hepsi sıkı sıkıya arkalarındaki yüzeye, ait oldukları yere, var olmalarını sağlayan yapıya bağlılar. Bu bağlantılar gördüğünüz gibi birer kelepçe değil, kimi kısa, kimi dalgalanmaya imkan verecek kadar uzun ve dikkat etmediğinizde görülmez haldeler. Boruların birbirlerine değmeden özgürce dalgalanmalarına ve renklerini ifade etmelerine imkan veriyorlar. Eğer onların her rüzgârda sallanıp birbirlerine sertçe veyahut yumuşakça değmelerine olanak verseydik, birbirlerine zarar verir, boyalarının dökülüp paslanmalarına sebep olurduk.

Eğer yeterince sıkı sıkıya bağlı olmasalardı bir süre sonra yerlerinden kopup hem birbirlerine hem de çevrelerine zarar verebilirlerdi. Burada gördüğünüz düz borular hukuk, adalet, güvenlik gibi esnetilmeye müsait olmayan konuları, dalgalanmalar sanat, edebiyat, ticaret, sanayi gibi günün şartlarına ve dünyanın gelişimine uyumlu atılımları ifade ediyor. Düşüncede özgür, eylemde sınırlı olduğumuzun görsel bir ifadesi.

Bu cephe düzeni bize gelişmiş bir toplumu hatırlatmalı. Herkesin birbirine saygı duyduğu, düşüncesinde ve yaşamında kendini istediği gibi ifade edebildiği, kimsenin bir diğerinin özgürlük ve düşünce alanına müdahale etmediği bir ülke. Hepimizin özlemi bu değil mi? Çünkü hayat bu. Dilerim benim güzel ülkem de tüm sıkıntılarını aşıp, tıpkı buradaki gibi tüm renkleriyle kendini özgürce ifade edebileceği mutlu günlere kavuşacaktır.

Antalya Kültür Sanat gelecekte yapacağı çalışmalar ile insanımızın ve elbette öncelikle çocuklarımızın renklenmesine, onların coşkulu dalgalar halinde farklılıklarıyla var olmalarına olanak sağlayacak bir atılımdır.

Böylesi ileri bir düşüncenin yeşermesine ve gelecekte köklü bir kurum olarak başka kurumlara da öncülük etmesine imkan sağlayan ve bana hayallerimi hayata geçirme imkanı veren Sn. İpek, Suna ve İnan Kıraç’a, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve çalışma arkadaşlarına, Çalışma arkadaşım Belma Barış Kurtel’e, Pera Müzesi’ndeki dostlarıma ve bu yapının ortaya çıkmasında emekleri geçen herkese büyük şükran duyduğumu söylemek isterim.

Bu başarıda katkısı olan herkese en içten teşekkürlerimi sunarım. Bütün övgüler ülkemize aydınlık bir gelecek oluşturmak için çaba harcayan sizlerindir. Ve alkışlar bu düşüncenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese, buna gerçekten hepimizin ihtiyacı var. Amacımız çukurlarda toplaşmak yerine doruklarda birleşmek olmalı.

YAPI KÜNYESİ

Mimari: Dr. M. Sinan Genim-Belma Barış Kurtel

Yardımcılar: Özgen Esen-Hülya Çavuşoğlu-Begüm Humaçoğlu-Elif Özmener-Damla Katuk-Merve Ateş

İşveren: ATSO Antalya Ticaret ve Sanayi Odası

Dekorasyon: Dr. M. Sinan Genim

Statik: Attila Çaydamlı

Mekanik: Selim Evyapan

Elektrik: Korkut Daşdemir

Aydınlatma: Tepta

İşlev: Kültür Sanat Merkezi

Proje Yılı: 2013

Yapım Yılı: 2013-2015

Arsa Alanı: 261 m2

İnşaat Alanı: 1996 m2

Daha fazla fotoğraf

homify - evinizi değiştirin

4.5

homify uygulamasıyla milyonlarca fotoğrafa göz atın!

UYGULAMAYI ÜCRETSİZ İNDİR
Hayır, teşekkürler