현재 사용하시는 브라우저는 이전 버전입니다.
Ev dekorasyonuyla ilgili verdiğimiz hizmetten daha iyi faydalanmak için lütfen başka bir tarayıcıyı ücretsiz olarak indirin. İkonun üzerine tıklamanız yeterli!
Ev dekorasyonunda küçük mekânlarla baş etmek zordur. Mutfak, banyo, çocuk odası, yatak odası, çalışma odası ya da salon, her küçük oda, yerleşim probleminin adeta zorlu bir matematik hesabı gibi çözülmesini gerektirir. Evlerimizin merkezi konumundaki salonlarımızın küçük olması durumunda ise işler daha da çetrefilli bir hale gelir. Buna karşın her dekorasyon probleminde olduğu gibi küçük salonlarda da çeşitli çözümler mevcuttur. Bu çözümlere çoğu kez ilk bakışta ulaşmak mümkün olmayabilir. Bu yüzden elinizdeki malzemeye kafa yormalı, sizi zorlayan eşya ve aksesuarlardan bağımsız düşünebilmeli ve ilk etapta kafanızda soyut bir tasarım yapabilmelisiniz. Ayıca bu yazımızda sizler için derlediğim fikirler de küçük bir salonu dekore etmek için nelere dikkat etmeniz gerektiği hususunda önünüzü açacak. Küçük mekânlar hepimizin ortak problemi, bu yüzden dert etmeyin, çözümleri aramaya başlayın. Doğru bir çalışmayla mutlaka bu sorunun da üstesinden geleceksiniz.
Küçük bir salonda en sık düşülen hatalardan biri, mekânın zaten küçük olduğu inancına sıkı sıkıya sarılıp beğendiğiniz her türden eşyanın salonunuza sığmayacağı varsayımıyla hareket etmektir. Oysa ki boyutları, salonunuzun niteliklerinden yalnızca bir tanesidir. Küçüklüğe kendinizi esir etmeyin ve fikirlerinizi serbest bırakın. Bazen odanızı daha da küçültecek sandığınız bir eşya tam tersi etki yapabilir. Bu salondaki orta sehpa buna iyi bir örnek. Böyle bir odada bu kadar büyük bir sehpanın işi ne diye düşünebilirsiniz. Ama onu oradan çıkarıp yerine çok daha küçük bir sehpa koyulmuş olsaydı bu oda muhtemelen olduğundan da daha küçük görünecekti.
Salonunuzun boyuları size küçük geliyorsa, daha ferah bir ortam yaratmanın yollarından biri de düşük profilli mobilyalar kullanmaktır. Alçak bir oturma grubu, alçak bir sehpa ve düşük profilli berjerler bir araya geldiğinde odanızda dikey olarak geniş bir boşluk ortaya çıkaracak ve bu da güzel bir ferahlık hissi sağlayacaktır.
Salonunuza eşyalarınızı sığdırmakta güçlük çekiyorsanız yapabileceğiniz basit müdahalelerden biri de parlak renklere yer açmaktır. Halınızda, perdelerinizde ya da berjerlerinizde kullanabileceğiniz capcanlı bir renk, salonun donuk havasını kırmakla kalmayacak, küçük boyutların yarattığı boğuculuğu da giderecektir.
Son yıllarda anlamlarını bir hayli yitirmeye başlamış olsalar da, ikili koltuk, üçlü koltuk gibi kavramlar mobilya dünyasında hâlâ yer tutuyor. Ancak sanılanın aksine bu ikili ya da üçlü koltukların bir standardı yok. Daha ziyade bir takımın içindeki birbirlerine oranları ile ikili veya üçlü oluyorlar. Salonunuz için bu göreli orana göre nispeten daha küçük mobilyalar tercih ederseniz siz de salonunuzu daha büyük gösterebilirsiniz.
Küçük bir salonunuz varsa ve baştan aşağı yeni bir dekorasyon yapmayı düşünüyorsanız, ilk bakışta abartılı görünebilecek kadar renkli görünen parçaları bir araya getirerek rengarenk bir dekorasyon yapabilirsiniz. Bu çok renklilik küçüklük algısını büyük ölçüde dağıtacaktır.
Bir mekânı küçük ya da büyük yapan temel unsur, metre cinsinden boyutlarından ziyade içindeki eşyaların yerleşimidir. Bu yüzden ezberlediğiniz eşya yerleşimi kalıplarını bir kenara bırakın ve salonunuzun sizden istediği doğru yerleşimi bulmaya çalışın. Bu iş aslında bir tür bulmaca gibidir, biraz kafa yormanız gerekir. Ama bir kez çözdüğünüzde emin olun sonuçtan çok memnun olacaksınız.
Küçük bir salonu rahatlamanın bir diğer yolu da mekânın güçlü yönlerini ön plana çıkarmaktır. Örneğin en olarak dar ama uzun bir salonunuz varsa, bu derinliği lehinize kullanabilirsiniz. Ya da bu örnekte olduğu gibi küçük olmasına rağmen doğrudan manzaraya açılan bir salonu bütünüyle manzaraya odaklayarak çok daha ferah bir hale getirebilirsiniz.
